-
1 baş
бас (м)* * *1.1) голова́ тж. перен.başım ağrıyor — у меня́ боли́т голова́
2) головна́я / нача́льная часть (чего-л.)yazının başı — нача́ло статьи́
3) глава́, руководи́тельekip başı — руководи́тель брига́ды
4) верши́на, маку́шка5) голо́вка (чего-л.)çıban başı — голо́вка чи́рья
6) нача́ло (чего-л.)ay başında — в нача́ле ме́сяца
hafta başı — нача́ло неде́ли
7) голо́вка ( при перечислении как счётное слово)beş baş soğan — пять голо́вок лу́ка
otuz baş koyun — три́дцать голо́в ове́ц
8) мор. нос, носова́я часть ( корабля)9) пла́та посре́днику ( при обмене денег)2.1) гла́вный, ста́ршийbaş aktör — веду́щий актёр
2) гла́вный, основно́й3. = başına, başındaparlamentonun baş vazifesi — гла́вная зада́ча парла́мента
у, к, за, о́коло, вокру́гbaşınà üşüşmek — собра́ться, столпи́ться о́коло...; собра́ться, столпи́ться вокру́г кого-чего
iş başına — за де́ло
masa baş ına — за стол, к столу́
ocak başında — у очага́
başta — а) в нача́ле, снача́ла; б) во главе́
baştan — снача́ла, сно́ва
baştan başa — с нача́ла до конца́, целико́м
••- baş ağrısı
- başını ağrıtmak
- başını alamamak
- başını alıp gitmek
- başından aşağı kaynar sular dökülmek
- baştan aşağı
- baştan ayağa
- başından aşkın
- başından atmak
- baş bağlamak
- baş başa
- başını bağlamak
- başında beklemek
- başı belâya girmek
- başını belâya sokmak
- başına bir hâl geldi
- başında bulunmak
- başta bulunmak
- başından büyük işlere girişmek
- baştan çıkarmak
- başına çıkarmak
- başa çıkmak
- başına çıkmak
- başına çorap örmek
- başını derde sokmak
- başı dertte
- başına devlet kuşu konmak
- başının dikine gitmek
- başını dinlemek
- başı dönmek
- başında durmak
- başının etini yemek
- başa geçmek
- başına geçmek
- başta gitmek
- başı göğe ermek
- baş göstermek
- başını istemek
- başına iş açmak
- baş kaldırmak
- baş kaldırmamak
- başını kaldıramamak
- başını kaşımağa vakti olmamak
- başını koltuğunun altına almak
- baş komak
- baş koymak
- başından korkmak
- başını kurtarmak
- başınız sağ olsun!
- başına sarmak
- baştan savmak
- başını taştan taşa vurmak
- baş tutmak
- başı tutmak
- baş üstüne!
- başını vermek
- başına vurmak
- başını yemek
- başı yukarıda
- başı yumuşak
- en başta -
2 baş
"1. head. 2. leader, chief, head. 3. beginning. 4. basis. 5. top, summit, crest. 6. end, either of two ends. 7. naut. bow. 8. clove (of garlic); cyme; (plant) bulb. 9. head (of a pin). 10. wrestling first class. 11. agio, exchange premium. 12. head: elli baş sığır fifty steers, fifty head of cattle. 13. main, head, chief, top. 14. in many idioms self, oneself. 15. side, near vicinity, presence: sofra başında at the table. ocak başında near the hearth. -ına for each, per, each: saat başına elli bin lira fifty thousand liras an hour. -ında 1. at, near, around: masa başında at the desk, around the table. 2. on his hands: Başında üç çocuk var. He has three children on his hands. He has to support three children. 3. at every: saat başında at the start of every hour. -ından 1. from its beginning: başından sonuna kadar from beginning to end. 2. away from: Başımdan git! Go away!/Get out!/Leave me alone! -ta first of all, most of all. -ı açık bareheaded. -ı açılmak to go bald. -ını açmak 1. to uncover one´s head (as a gesture initiating prayer or imprecation). 2. /ın/ to open up (a subject of talk), give an inkling (of). - ağrısı 1. headache. 2. trouble, nuisance. - ağrısı olmak /a/ to be a nuisance (to), cause worry (to). -ını ağrıtmak /ın/ to give a headache (to); to annoy (someone) by talking a lot. -ını alamamak /dan/ 1. to be too busy (with). 2. not to be able to escape (from some trouble). - alıp baş vermek to wage a bitter fight. -ını alıp gitmek to go away, leave. -ının altında under one´s pillow. -ının altından çıkmak /ın/ (for a plot) to be hatched out in (someone´s) head; to be caused (by). -ı araya gitmek to be caught between disagreeing people. - aşağı upside down, head down. -tan aşağı from top to bottom, from head to foot, from end to end, throughout. - aşağı gitmek to get worse. -ından aşağı kaynar sular dökülmek to have a terrible shock, meet with sudden excitement. (işi) -ından aşkın overburdened (by work). -ında ateş yanmak to be upset, be troubled, be distressed. -ından atmak /ı/ to get rid (of). -tan ayağa kadar colloq. from head to foot, altogether. - ayak, ayak baş oldu. colloq. The high and the low have changed places. -ı bacadan aşmadı ya. colloq. She is still young enough to find a husband. - bağı 1. head band, fillet. 2. naut. bow fast, head fast. - bağlamak 1. to cover or tie up one´s head (with a scarf). 2. (for grain) to form heads. 3. to take up a duty. -ını bağlamak /ın/ to marry (one) to another. -ı bağlı 1. fastened by the head; attached. 2. married. - başa tête-à-tête, face to face. -tan başa from end to end, entirely. - başa kalmak /la/ to stay alone (with). - başa vermek 1. to put our/your/their heads together, consult with each other. 2. to work together, help each other, collaborate. -ında beklemek/durmak /ın/ to stand watch over, watch carefully. - belası nuisance, troublesome person or thing. -ına bela getirmek/sarmak /ın/ to saddle (someone, oneself) with a big problem. -ı belaya girmek to get into trouble. -ı belada olmak to be in trouble. -ını belaya sokmak/uğratmak /ın/ to get (someone, oneself) into trouble. -ımla beraber with great pleasure, gladly. - bezi head scarf. - bilmez unbroken (horse). -ına bir hal gelmek to suffer a serious misfortune. -ını bir yere bağlamak /ın/ to find (a person) a good job and save him from idleness. -ına bitmek /ın/ suddenly to appear, suddenly to show up (said of a pestiferous person). -ını boş bırakmak /ın/ 1. to leave alone, leave untended. 2. to leave without supervision. - boy best quality. - bulmak to pay, leave a profit. -ta/-ında bulunmak /ın/ to be in charge. -ına buyruk independent. -ı bütün married (person). -ından büyük işlere girişmek/karışmak to undertake things that are beyond one´s powers, bite off more than one can chew. -ına çal! colloq. /ı/ Here it is. May it do you no good. -ının çaresine bakmak to take care of one´s own affairs oneself, not to leave things to others. -ı çatla
См. также в других словарях:
Portuñol riverense (vocabulario) — Anexo:Portuñol riverense (vocabulario) Saltar a navegación, búsqueda ¡a la maula! [ a.la. maw.la] español: expresión de sorpresa portugués: expressão de surpresa ¡chiche! … Wikipedia Español
literature — /lit euhr euh cheuhr, choor , li treuh /, n. 1. writings in which expression and form, in connection with ideas of permanent and universal interest, are characteristic or essential features, as poetry, novels, history, biography, and essays. 2.… … Universalium
Mouvements libéraux islamiques — L islam libéral se distingue des mouvements réformateurs islamiques en ce sens qu il s intègre dans le courant du libéralisme théologique que connurent les autres monothéismes au tournant du XIXe siècle et XXe siècle tandis que les… … Wikipédia en Français